Avrupa O Kanunu Uygulamaya Başladı(!)

Avrupa,otobüsler de yangınla mücadele de Temmuz sonu itibari ile, otomatik yangın söndürücü sistemlerini tüm otobüs üreticilerinde zorunlu hâle getirerek kanunlaştırdı ve uygulamaya başladı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün,2020’ye kadar kara yollarında meydana gelen ölüm ve yaralanmaların sayısını yarıya indirmeyi planlıyor. Ayrıca, Avrupa Birliği Avrupa’daki trafik kazasında ölümlerinin sayısını 2050’ye kadar neredeyse sıfıra düşürmek için hedefini belirlemiş otobüsler ve kamyonlar başta olmak üzere 2014 yılından itibaren bir dizi standartların belirlenmesini kanuni olarak duyurmuştu.

Türkiye’de ise yaşanılan elim kazanın ardından gözler otobüs işletmecilerinin,üreticilerin,tedarikçilerin ve sanayi bakanlığının üzerinde.Yaşanılanlar ardından geçtiğimiz hafta basına bilgi veren TOF Başkanı Mustafa Yıldırım, “Türkiye’de üretilip Avrupa’ya ihraç edilen otobüslerde bu sistem ekleniyor. Ancak bizde yasal zorunluluk olmadığı için eklenmiyor. Yasa koyucuların bu sistemi acilen zorunlu hale getirmesi gerekiyor”  demişti. Ancak Avrupa Birliği Komisyonu,2014’ten bu yana üretilen şehir içi ve şehirler arası otobüslerde “ara çözüm” kapsamında yangın alarm sistemi kurarak bu durumu kısmen önlemiş durumda.Ve Avrupa da bu yıl itibariyle de otobüs kamyonlarda üreticiler artık kanuni olarak standartlaşmış(tıkla oku) .Otobüsler de yangınla mücadele de ise geçtiğimiz Temmuz ayı sonu itibariyle de,motor odası yangın söndürme sistemlerinin kurulmasını zorunlu kılan bir kanun ile üreticilerle birlikte standartları uygulamaya başladı.Hatta geçtiğimiz yıl IAA Hannoover fuar’ında Evobus Setra otobüsleriyle,bu kanuna dair uygulamayı seçenek değil,artık setra otobüslerinde standart güvenlik önlemleri arasında olduğunu ilk duyuran şirket oldu.

”Yolcu Memnuniyeti” Sorunu

Gelelim ülkemize. Türkiye de ise,otobüsçünün üzerinde sorunun çözüme yönelik parçaları ise çok yönlü birbirinden bağımlı ve bağımsız olarak tartışılıyor. Öyle ki durum sosyal medya da ”Avrupa’da Otobüs Yanmıyor” tezi ile yeni bir boyuta doğru gidiyor,ancak çıkan yeni kanun ise durumlarının bizden nispeten farksız olduğunu gösteriyor.Türkiye otobüs üretiminin ve işletmeciliğinin Avrupa da en büyük aktörleri arasında iken, standartlar dışında ”Yolcu Memnuniyeti” adına yapılan yatırımlar artık,yollarımızda ciddi hizmetler veren bireysel veya kurumsal otobüs işletmecilerinin milli servetlerinin ziyan olmasına sebep olmaya devam edecektir.Artık otobüs sektörü bu aşırı memnuniyet rekabetinden tümüyle kendi adına vazgeçip zararsız teknolojilerle hizmet vererek, bu facialardan kurtulmanın yine kendilerine bağlı bir durum olduklarını unutmamalıdır. Kaldı ki ”Türkiye’ de üretilen otobüs” aynı şartlarda artık, hem ülkemizde hem Avrupa’da da Orta Asya’da da Orta Doğu’nun en ücra ülkelerinde de kullanılmaktadır.Avrupa’dan satın alınan donanımla,ülkemizde satın alınan donanım arasındaki farkın seçimi yine otobüs işletmecisinin yarınları ön gören,güven vizyonlu maliyet opsiyonlarına bağlıdır.

Kısaca bir çok otobüs işletmecisi ve şoförlerin sosyal medya da bahsetmiş olduğu üzere,artık ”yolcu memnuniyeti yerine” Avrupa’da yanmamaya başlayan otobüslerin durumunu tespit etmek,otobüs üreticilerinin onay vermediği merdiven altı eğlence ve ikram dolapları gibi, harici donanımı tehlikeye sürükleyen sistemlerden kaçınmalıdır. Yolcusuna hizmeti yine basit daha zararsız yeni teknolojilerle (tıkla oku) devam ettirmek artık kaçınılmaz bir hakikatdır.Kısaca otobüs markaları,sektör için tam zırhlı yanmaz füzeye karşı koruma kalkanı ya da askeri personel taşıyan otobüs üretmiyor.Normal ve kanuni standarda bağlı seyahat otobüsü üretiyor.