“Yutong Bus: Uzaktan Kontrol İddiaları Teknik Olarak İmkansız”
11 Kasım 2025 - 18:44 'de eklendi ve 22 kez görüntülendi.
Yaklaşık bir haftadır elektrikli otobüslerle ilgili bir tartışma Avrupa’da gündemden düşmüyor. Bir çok uzman yapılan testler sonrasında sorulara cevap arıyor. Olay, Norveç’in önde gelen toplu taşıma kurumu Ruter AS, yaz aylarında elektrikli otobüslerde siber güvenlik testi yapmasıyla başladı. Testte Çinli Yutong Bus ve Hollandalı VDL Bus marka otobüsler, yer aldı Ama teknik bir güvenlik denemesi olarak başlayan süreç, kısa sürede ciddi tartışamaya ve itibar tartışmasına döndü.
Ruter’in izole bir dağ ortamında yürüttüğü kapsamlı siber güvenlik testleri, modern elektrikli otobüslerin “her şey kontrol altında” algısını sarsmış durumda. Testlerde, Yutong markalı bir otobüs ve üç yıllık bir VDL otobüsünde “Over-The-Air (OTA)” yazılım güncellemeleri üzerinden potansiyel riskler tespit edildi.
Norveç’teki toplu taşıma operatörü Ruter’in yaptığı izolasyon testleri, Çinli üretici Yutong Group’un elektrikli otobüslerinin uzaktan kapatılabileceği ya da işlevsiz hâle getirilebileceği olasılığını ortaya koydu. Araçlar yönlendirilmiş madene kadar sinyal erişiminden arındırılan bir alanda test edildi ve Yutong otobüslerinde kablosuz güncelleme ve uzaktan sistem erişimi olduğu belirlendi. Uzmanlar, araçların bazı sistemlerine uzaktan erişim ihtimalinin teorik olarak mümkün olabileceğini belirledi. Ruter, raporda “araç sistemlerinin belirli koşullar altında uzaktan devre dışı bırakılabileceği” ifadesi yer aldı.
Bu gelişme, yalnızca servis güvenliğini değil, aynı zamanda toplu taşımanın dijitalleşmesiyle birlikte gelen siber güvenlik, veri hâkimiyeti ve ülke bağımsızlığı sorularını da gündeme taşıdı. Avrupa’da yeni nesil elektrikli otobüs alımlarında bu tür teknik risklerin yeterince değerlendirildiği sorgulanıyor.
Bu yaşananlar karşısında şu soru akıllara geliyor: Elektrikli otobüsler gerçekten güvenli mi… yoksa teknolojiyle birlikte gelen yeni riskleri bilinmiyor mu ve ya görmezden mi geliyoruz?

Ruter’in iddialı testinden sonra kısa süre içinde Norveç medyası, olayın teknik analizinden uzaklaşıp “yabancı teknoloji, potansiyel güvenlik riski” retoriğine kaydı. Bir önce uzmanlığa dayalı değerlendirme olarak başlayan süreç, günler içinde kamuoyunda tartışmalı bir siyasi mesajada dönüştü.
Buna karşılık Yutong’dan şaşırtan karşı bir açıklama geldi ve: Avrupa’daki araçlarına uzaktan erişim “teknik olarak imkansız” olduğunu belirtti.
Yutong,t-box gibi telematik ünitelerin fren, direksiyon veya tahrik sistemlerine fiziksel bağlantısı olmadığını vurgulayarak iddiaları sert bir dille reddetti ve; ”Araçlarımız uzaktan beyne, direksiyona veya fren sistemine erişim sağlamıyor; veriler tamamen Almanya’daki sunucularda güvenli şekilde saklanıyor” dedi. Ancak testin yürütülme biçimi ve sonrasında oluşan haber akışı, Avrupa’da elektrikli otobüslerin teknolojisi, ithalatı ve kimin üreticisi olduğu gibi daha geniş bir tartışmayı alevlendirdi.
Teknik olarak güçlü bir geçidi olan bu hikâye, görünüşte ileri mühendisliği temsil ederken, arka planda tamamıyla farklı bir cepheyi açığa çıkardı; veri kontrolü, yerel üretim, endüstri stratejileri ve siyasi söylemler bu kez otobüslerin gölgesinde hareket etti.