Ford’un Ford-Otosan tarafından Türkiye’de sıfırdan geliştirerek Eskişehir’de ürettiği yeni çekicisi Ford Trucks F-MAX’in Batı Avrupa hamlesi İspanya ve Portekiz’den başlıyor. Sonrasında ise İtalya, Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg olacak.
Türkiye merkezli bir marka olarak küresel büyüme hikayesiyle dikkatleri çeken Ford Trucks, bayilik ve distribütörlük faaliyetlerini 2019 sonu itibarıyla 44 ülkeye ulaştırmayı planlıyor. 2023 sonu hedefi ise en az 80 ülkede var olmak.
Batı Avrupa’da ilk adımları Portekiz ve İspanya ile atıyor
Ford Trucks bölgedeki ilk tesislerini Portekiz ve İspanya’da hizmete açtı. Batı Avrupa pazarına giriş yapmasının yanı sıra global rekabetteki gücünü artırması açısından da Ford Trucks’a önemli katkılar sağlayacak bu iki pazar, Avrupa’nın Afrika’ya açılan kapısı niteliğinde. Akdeniz ve Atlantik Okyanusu’ndaki önemli limanları ile birer lojistik üssü de olan İspanya ve Portekiz, aynı zamanda otomotiv sektörünün en köklü olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
Portekiz’de ilk tesisini Oneshop iş birliğiyle Lizbon’da açan Ford Trucks, 2021 yılına kadar diğer önemli şehirler Porto, Leira, Algarve ve Viseu’da yapılanmasını tamamlamayı planlıyor. İspanya’da ise otomotiv sektöründe 25 yıla yaklaşan deneyime sahip F-Trucks Automotive Hispania ile iş ortaklığı yapıyor. F Trucks Hispania’nın İspanya’nın önde gelen şehirlerinden Madrid, Barcelona, La Coruna, Bilbao, Seville, Zaragoza’da yer alan 9 farklı lokasyonu bundan sonra Ford Trucks tesisleri olarak hizmet vermeye başlıyor.
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Trucks’ın uluslararası büyüme yolculuğundaki bu önemli gelişmelere ilişkin değerlendirmesinde, şunları kaydetti:
“Avrupa bizim ana ihracat pazarımız ve barındırdığı potansiyel ile büyüme stratejimizde büyük öneme sahip. Hedefimiz ihracatımızın yüzde 50’sini Avrupa pazarlarına yönelik gerçekleştirmek. Burada itici gücümüz F-MAX olacak. Bu yıl sonu itibarıyla Avrupa’daki kamyon satışlarımızın yüzde 70’inin F-MAX olmasını bekliyoruz. Avrupa’daki bayilik ve distribütörlük yapılanmamız tamamlandığında ise bu oranın yüzde 80’e çıkacağını öngörüyoruz. Bu kapsamda Batı Avrupa’da yeni ülkelerde de var olmak üzere görüşmelerimizi sürdürüyoruz. İtalya’daki yapılanmamızın bu yılın içerisinde tamamlanmasını bekliyoruz. Sonrasında öncelikli hedef pazarlarımız Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg olacak. Ford Trucks markamızla nihai hedefimiz tüm Avrupa’ya yayılmak” şeklinde konuştu.
Avrupa’nın yaşlanan araç filosu önemli fırsatlar sunuyor
Avrupa pazarında elde edilecek ilerlemenin Ford Trucks’ın global büyümesine büyük katkı sağlayacağı inancını dile getiren Haydar Yenigün, yalnızca Batı Avrupa’nın halihazırda faaliyet gösterilen ülkelerin toplamı kadar bir potansiyel pazar yaratacağına dikkat çekti.
Yenigün, Avrupa Araç Üreticileri Birliği’nin (ACEA) 2018 Avrupa Araç raporuna göre Avrupa yollarında 6,3 milyon adet kamyon bulunduğu belirterek, “AB’deki araç yaş ortalamasının 11,7 olduğu düşünüldüğünde, yaşlanmakta olan araç filosunun ağır ticari sektörü için önemli fırsatlar sunduğu görülüyor. Hedefimiz, yeni gireceğimiz pazarlarda da kısa sürede Ukrayna, Romanya’da olduğu gibi %5 üzerinde pazar payına ulaşmak” dedi.
“Yerlilik oranımızı artırmak için ürünlerimize, test ve üretim merkezlerimize yatırım yapıyoruz”
Haydar Yenigün, Ford Trucks’ın global başarı hikayesinin ülke ekonomisine sağladığı katkılara da dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin otomotiv sektörü için sadece katma değer değil, aynı zamanda çok ciddi bir mühendislik tecrübesi ve bilgi birikimi sağlıyoruz. Tamamen kendi iç kaynaklarımızla, dışa bağımlı olmadan, ürünlerimizi kendi içimizde tasarlıyor, geliştiriyor ve üretiyoruz. 2018’de 49,5 milyon avro yatırımla başlattığımız yerli şanzıman üretimi, bu yönde önemli bir adım oldu. Kısa süre içinde Eskişehir Fabrikamızda şanzıman üretimine de başlayacağız ve 2021 itibarıyla motor, aks ve şanzıman olarak üç önemli ürün grubunda geliştirme ve üretim çalışmaları yapan sayılı global kamyon üreticilerinden biri olacağız. Ürünlerimizin yanı sıra test ve üretim merkezlerimize yatırım yaparak yerlilik oranımızı ve rekabet gücümüzü artırıyoruz.”