İsviçre merkezli True Value Capital şirketi üzerinden Sabancı Holding bünyesindeki otobüs, minibüs ve hafif ticari araç üreticisi Temsa’yı geçtiğimiz Mayıs ayında satın alan Enver Rıfkı Ünver ve eşi Rukiye Devres Ünver, şirketin başına da Aslan Uzun’u geçirdi.
Temsa’nın yeni CEO’su Aslan Uzun “Fon mantığıyla şirketi kâra geçirip 5 yıl sonra satmak gibi bir düşüncemiz yok. Hedefimiz Temsa’yı dünya markası yapmak. Mercedes kadar iyi otobüs üretiyoruz. Tek farkımız, onların markası değerli” dedi
Hürriyet yazarı Emre Özpeynirci’nin Aslan Uzun ile röportajından alıntılar ile devam edelim;
MNG Kargo, Flo, Koton, Migros gibi şirketlerin olduğu 4.5 milyar dolarlık varlık yöneten özel sermaye şirketi Turkven Private Equity’nin kurucularından olan Enver Rıfkı Ünver, mayıs ayında ise İsviçre merkezli kurduğu True Value Capital şirketi üzerinden Sabancı Holding bünyesindeki otobüs, minibüs ve hafif ticari araç üreticisi Temsa’yı satın aldı. O dönem “Temsa’yı İsviçreli fon aldı” başlıkları atılsa da alan kişi Enver Rıfkı Ünver ve eşi Rukiye Devres Ünver’den başkası değildi. Bu yatırımcı çift Temsa’yı yaklaşık 140 milyon dolar değerleme üzerinden, borçlar dahil yaklaşık 60 milyon dolara satın aldı.
Enver Ünver’in yakın arkadaşı olan Aslan Uzun, Temsa’nın alınmasının mimarlarından biri. İnşaat dışında başka alanlara da yatırım yapması konusunda Enver Ünver’i ikna ettiğini ve kendisine Temsa’nın satılık olduğunu aktardığını kaydeden Aslan Uzun, “Bunun üzerine bana, ‘Eğer alırsam başına geçersin’ diye söz verdirdi. Ben de kabul ettim ve şirketi satın aldıktan sonra STFA CEO’luğundan ayrılarak söz verdiğim gibi Temsa’nın başına geçtim” yorumunu yaptı.
Aslan Uzun; “Açıkçası Temsa’da göreve başladığımda tahminlerimin çok ötesinde yani umduğumdan çok daha iyi bir marka buldum. Evet son 8-9 yıldır üretim ve büyüme konusunda ciddi sıkıntı çekmişler ama markanın imaj sorunu yok ve dünyada çok iyi bir repütasyona sahip. 66 ülkede 15 bini aşkın Temsa aracı yollarda hizmet veriyor. Ar-Ge konusunda başarılılar ve neredeyse her alanda büyüyecek bir portföye sahipler. Açıkçası Mercedes kadar iyi otobüs yapıyorlar ama onların markası değerli. Bizim de marka değerini dünyada artırmamız gerekiyor. Şu aşamada sadece büyümesi için desteklenmesi gereken bir markadan bahsediyoruz.”
Odtü Makina Yüksek Mühendisliği Bölümü mezunu olan, otomotiv sektöründe başladığı kariyerini yine otomotiv sektöründe bitirmek isteyen Aslan Uzun, önceliğinin Temsa’yı Avrupa ve Amerika’da büyütmek olduğunu belirterek, “Stratejim ‘100+ ülkeler.’ Yani 100’ün üzerinde Temsa markalı otobüs satılacak ülkelere konsantre olacağız. Bu da Avrupa’da 15 ülke, bir de bizim için çok önemli olan Amerika pazarı demek. Uzun, Türkiye pazarında ise daha agresif olacaklarını ve son yıllarda girmedikleri ihalelere yeniden girerek hızla büyüyeceklerini belirtiyor.
Aslan Uzun ayrıca şunları söyledi: “Yani fabrikada Temsa’nın ana işi olan otobüs üretimi için 4 bin adetlik kapasiteye sahibiz. 9 ay sonunda 817 adet üretim yaptık. Yılı 1500 adetlik üretimle tamamlamayı planlıyoruz. Hedefimiz ise 3 yıl içinde 4 bin adetlik otobüs üretimine ulaşmak. Üretimimizin yüzde 75’i ihracattan oluşacak. Bunun içinde ABD’nin payı ise yüzde 10-15, yani 3 yıl içinde bu pazara 400’e yakın otobüs ihraç etmek istiyoruz.
Temsa CEO’su Aslan Uzun, “50 yılı geride bırakan Temsa’yı da artık bu süreçte biz yeniden tanımlıyoruz ve ‘Temsa, artık teknoloji odaklı bir otobüs şirketinden çok, otobüs üretimi yapan bir teknoloji şirketidir’ diyoruz. Hali hazırda Temsa müşterilerine birden fazla elektrikli model sunan ender markalardan biri konumunda. Şirketimizin seri üretime hazır 9 ve 12 metrelik 3 elektrikli modeli bulunuyor. MD9 ElectriCITY aracımızın ihracatına yönelik ilk anlaşmayı İsveç’le yaptık ve 6 otobüs sattık. Ama asıl önemli olan ve şirketi satın alınca gördük ki, kurulan Temsa Batarya Laboratuvarı’nda elektrikli araçlar için gerekli olan batarya paketleri ve batarya yönetim sistemleri tasarlanıyor ve bunların tüm yazılımları hazırlanıyor. Yani bize büyük rekabet avantajı sağlayacak süreci tamamladık” açıklamasını yaptı.